Astral seyahat, insan ruhunun bedenini terk etmesi ve farklı bir boyuta geçmesidir, bu boyut beşinci boyuttur. Bu geçiş esnasında insanın bilinci açıktır ve ayrılmış olan ruh bilinçte bazı izleri taşır. Astral seyahat konusunda birçok örnek ile karşılaşılmış ve araştırmalar yapılmıştır. Oluşan bu durum uyku esnasında 5 dakika ile 2 saat aralığında sürmektedir.
Astral seyahat, hakkında Robert Monroe adlı yazar birçok araştırma yapmış ve günümüzde de devam etmekte olan bu araştırmalar ABD’de bulunan Monroe Enstitüsü ismi ile bilinen kurumda devam etmektedir. Uyku esnasında gelişen bu durum çok gevşek bir uyku esnasında ya da çok stres dolu bir günün sonunda oluşur. Ortaya koyulan iddiaya göre ruh tam uykuya dalarken göbek kısmından yavaş bir şekilde ayrılmaya başlar. Bu sırada kalp atışlarında hızlanma ve yükselme olur, ruh ayrıldıktan sonra geride kalmış olan bedenini görerek heyecanlanır ve astral seyahatin gerçekleşme işlemi tam olmadan geri uyanılır. Bazen ruhun bedenden ayrılması hissedilmez, rüya halinde uçma ve düşme tarzındaki fiziksel olan eylemler ile geri uyanılmaktadır. Astral seyahat rüya boyutunda ya da gerçek boyutta gerçekleşir. Her insan bu durumu yaşamaz ve bu durum üstüne örnekler bulunur.
– New York da yaşamakta olan bir kişi gireceği sınavdan önce sınav sorularının saklanmış olduğu odaya girdiğini söylemiş ve soruları söylediği halde kimse inanmamış. Sınav soruları ile söylediği soruların aynı olduğu görülünce dikkatleri üzerine çekmiş.
Astral Seyahat Teknikleri Nelerdir?
Astral seyahat konusunda ABD ‘de belli başlı teknikler geliştirilmişti. İşte astral seyahat konusunda geliştirilmiş olan tekniklerden bazıları;
Nefes Tekniği
Nefes tekniğine başlamak için rahat bir kıyafet giyilmeli ve rahatsızlık veren bir şey varsa kalkıp onu ortadan kaldırmak gerekir. Sonrasında rahat edilebilecek olan bir yere ya da yatağa uzanılmalı, baş kısmının altına baş ile sırtın açısını bozmayacak bir yastık koyulmalıdır. 3 ila 4 defa derin derin nefes alınmalı ve nefesi karın bölgesine alıp göğüsü şişirmeden almak gerekmektedir. Tüm nefesi boşaltmalı ve kişinin içinden 1 den 4 e kadar sayması gerekir.
Nefesi alırken 1 den 4 e kadar saymak gerekir.
Nefesinizi tutun ve 1 den 4 e kadar sayın.
Nefesi bırakırken 1 den 4 e kadar saymak gerekir.
Bu sayede nefes tam anlamı ile rayına oturasıya kadar konum korunmuş olur.
Nefes Tekniği
Nefes alma işleminde içinizden 8’e kadar saymalı ve nefes tutmak gerekir. 16’ya kadar sayılmalı nefesi bırakırken 4’e kadar sayılmalı, bu şekilde pranayı kişi ciğerlerinde daha fazla tutmuş olur.
Nefes Tekniği
Burun kısmına konsantre olunmalı, nefes alma esnasında burun ucundaki yer alan soğukluğa verirken de sıcaklığa konsantre olunmalıdır. Nefes alıp verme esnasında kişinin içinden bir, tekrar nefes alırken iki… Şeklinde 10’a kadar sayması ve tekrardan 1’den 10’a kadar sayması, aklı karıştığından ya da şaşırdığında 1’den 10’a kadar bu sırayı bozmadan baştan başlaması gerekir. Bu esnada akla gelecek olan tüm düşünceleri bir kenara bırakarak sadece ama sadece burun ucunda yer alan soğuk- sıcak havayı hissetmek gerekir, bu şekilde devam edildiğinde bir süre sonrasında kişi her tarafının uyuştuğunu görür.
Gevşeme Tekniği
Gevşeme işleminde sessiz bir ortam ve rahat bir yatak seçilmelidir. Yatağın karşısında mevcut ise herhangi bir objeye, yoksa sade olan bir duvara yoğunlaşmak ilk adımdır. Sade olan bölgeye ya da objeye sadece bakmak astral seyahatte önemli değildir, önemli olan bunlara yoğunlaşarak bakmaktır. Sonrasında insanların kendilerini telkin edici olan, “gözkapaklarımda ağırlık var, göğüs kısmımdan üstü ağırlaşıyor, gitgide bedenim de ağırlık hissediyorum” tarzındaki cümleleri 5 kez tekrarlaması ve gözlerini açması gerekiyor. Durumun kesinlikle bozulmaması, olduğu yerden kıpırdanmaması gerekmektedir. Ancak bu şekilde astral seyahat anlamında hazır duruma gelmiş oluyorsunuz.
Astral seyahattin vücudun uyutularak ve bilincin kandırılarak uyanık kalma şekli olduğunu bilmeyen yoktur. İnsan vücudunun daha kolay ve çabuk uyku haline girebilmesi içinde kasların gevşetilmesi gerekir. Astral açıdan bedenlerin belli başlı kaslar tarafından tutulduğu, bu kasların gevşetilmesi ile astral bedeninde özgür kalacağı ama bu kasların gevşetilmesi adına da devamlı olarak çalışmak gerektiği bu işi yapan kişiler tarafından söylenir. Astral seyahat esnasında vücudun bir başka kişi tarafından rahatsız edilmemesi gerekir. Verilen bu rahatsızlığın ölüm riski bile taşıyabileceği bazı kaynaklarda belirtilmiştir. Astral seyahat teknikleri arasında yer alan gevşeme için;
Bilek, parmaklar ve ayak tabanına kadar olan kısımları nefes alıp tutma işleminde kişinin gücünün yettiği düzeyde sıkması gerekir. O esnada 1’den 4’e kadar sayılmalı ve gevşetilmelidir, nefesi bırakırken 1’den 4’e kadar sayılmalı ve içinde hava yokken tekrardan sayma işlemi yapılmalıdır. Bu işlemin 3 kez tekrarlanması gerekir sonrasında ayak parmaklarının ters olan istikamete doğru tutularak yukarıda yer alan işlemin tekrarlanması gerekmektedir.
Sırası ile ayak bileğinden diz kapağına kadar olan kısım
Diz kapağından baldır da dâhil olmak üzere diz kapağına kadar olan kısım
Sonrasında diğer bacak için de aynı uygulama
Kalça kısmı
Karın boşluğu
Göğüsler
Sırt köprü şeklinde
Bilek kısmından omuza kadar olan kısım
Sağ elin parmakları bilek kısmına kadar sonrasında ters istikamette doğru
Sonrasından diğer kol içinde aynısı
Traplez kasları ve omuzlar
Boyun kısmı kaslar, kafa göğüse doğru eğilmelidir.
Suratta yer alan kaslar, gözler sıkıca kapanmalı sonrada kaslar gerilmelidir.
Çene kısmı kasları, çene göğüse doğru eğilmelidir.
Her kasın gevşetilmesi esnasında 3 kez tekrar yapılmalıdır. Tüm bu işlemlerin bitmesinin ardından 2 ila 3 kez derin nefes alarak nefes olabildiğince rahatlatılmalıdır.
Rüya Günlüğü Tekniği
Görülen rüyaların yatak başında hazır olarak duran ve rüya günlüğü olarak kullanılan deftere uyanır uyanmaz unutulmadan yazılması gerekir. Rüya günlüğünün amacı; astral boyutta gerçekleşmesidir, buradan elde edilecek olan bilgiler kişinin bilinçaltından gelecek olan bilgilerdir. Bundan kaynaklı da çok çabuk unutulur. Yani, rüyaların not alınması ile belli bir süre zarfından sonra bilinçaltı ile bağlantı kurabilir ve rüyada olduğunuzun farkına varabilirsiniz. Bu esnada lusid rüya aşaması yaşanır ve buradan bilinçli bir şekilde astral seyahate geçiş yapmak mümkündür. Örneğin; Rüyada yeşillik bir alanda yürüyorsunuz sonrasında ileride ne var ne yok diye merak etmeye başlıyorsunuz ve birden uçuyorsunuz sonrada uyanıyorsunuz. Rüyada görülen ve fiziksel ortamda olmaması gerekli olan şeyler zıt renkler ile rüya günlüğüne yazılırsa ya da etrafına daire şeklinde belirlenerek kayıt edilirse belli bir süre sonra rüya esnasında fiziksel ortama zıt şeyler olduğuna şaşıracak ve rüyada olduğunuzun farkına varacaksınız. Böylelikle rüya rücid rüya olur ve yapılacak şey fiziksel açıdan bedenin yanına gitmeyi istemek olmalıdır. Bunun yapılması esnasında büyük bir ihtimal ile vücudun yanında ya da önünde ayakta durarak fiziksel bedeninize bakıyor veya vücudunuzun üstünde sallanıyor olarak kendinizi bulacaksınız.
İmgeleme ve Koruma Tekniği
Astral seyahat ile ilgilenen birçok kişi bu tarz deneyimi daha öncesinden yaşamadığından dolayı ilk çıkışta, yaşayacakları şeylerden dolayı korkarlar. Kendinizi bir anlık olsun farklı bir ortamda hissetmeli, nasıl tedirgin olacağı konusunda düş kurmak bile zor olacaktır. Bundan dolayı da astral seyahatin bu aşamasında birçok kişi korkar. Tedirginlik ve korku tarzı durumlarda astral beden koruma mekanizmasını çalıştırır ve fiziki olan bedenine geri döner. Birçok kişi ilk astral seyahat deneyiminde kendi bedenini görüp şaşırmış ve korkmuştur. Bundan kaynaklı olarak da ağlayarak öldüğünü düşünmüş birçok kişi bulunur. Ayrıca astral varlıkların da saldırma ihtimali göz önünde bulundurulsa koruma işleminin yeni çıkacak olan insanlar için uygulaması gereken bir teknik olduğunu bu konuda uzman olan kişilerde belirtmektedir. Sırt üzeri olacak şekilde yere uzanılmalı ve avuç içlerini de yere doğru tutmalıdır. Nefes kontrolü yaparak ilk olarak sadece göz önüne gelecek olan anlamsız şekillerin incelenmesi gerekir. 5 ila 10 dakika boyunca yorumsuz kalarak, bu görüntülerin arkasına bile takılabilirsiniz. Sonrasında iradenin boşluğu yakalama işlemine kadar uğraşmak gerekir. Hiçbir şekilde ışık, renk olmamalı sadece ama sadece karanlık olmalıdır.Bu esnada kişinin kendisini saydam ve kristalden yapılmış olarak hissetmesi gerekir. Yer alınan boşlukta nokta şeklinde ışık olduğunu düşünmeli, gitgide büyüyen bir ışık topu oluşmalı, birkaç metre kala bu ışık topunun kaynadığını ve durduğunu hayal etmek gerekir. Baş kısmından başlayarak tüm vücudunu sardığını ve kişinin etrafına inanılmaz bir ışık yaydığını aura’nında beyaz bir ışıktan kalkan oluşturduğunu hayal etmek gerekir. Beyaz dışında farklı bir renk mevcut ise çalışma bırakılmalı ve sonra denenmelidir. Işığın kişi vücuduna girmesi ile serin suların başından aşağıya doğru yayıldığını hissetmek gerekir.
Çıkış Belirtileri
Düzenli şekilde belirlenmiş olan bir konsantrasyon, hayal gücü ve nefes teknikleri ile belli bir süre sonra vücutta bulunan tüm hücrelerin ve kasların uyuştuğunu hissetmek gerekir. Ama bu noktada dikkat edilmesi gereken, dikkatin farklı bir yöne kaymamasıdır. Yani konsantrasyon oldukça önemli olan bir detaydır. Çıkış belirtileri içinde; vücudun spiral anlamda dönmeye başlaması, baş dönmesi, tüm vücutta karıncalanma hissi, kulakta uğuldama şeklinde yer alır. Hafifleme hissi hissedildiğinde nefes sistemini bozmadan nefesi tutmak ve uygulanan tekniğe devam etmek gerekir. Eğer çıkış anlamında başarı yakalanmamışsa nefesi daha fazla tutmaya gerek yoktur. Yani tekrardan aynı belirtilerin oluşması beklenmeli ve aynı imgelemeler tekrarlanmalıdır. Bu şekilde çıkış daha rahat olacaktır.
Çıkış Deneyleri
Bu kısma kadar hemen hemen her insan uygulamaların tamamını aşağı yukarı uygulayabilir. Bundan sonrası aşama ise kişilere göre değişkenlik gösterir. Bu aşamadan sonra kişilerin teknikler arasından kendi seçebileceği tekniği kullanması gerekmektedir.
Teknik 1
İmgeleme yöntemleri bulunur.
Gökyüzünde bulunan bir ipi 3. göze asılı bir şekilde hayal etmeli ve elinizi uzatınca alabileceğinizi düşünmek gerekir. Astral ellerinizin yardımı ile yukarılara tırmandığınızı hayal etmelisiniz.
Kişi kendini bir hücrede hayal etmelidir. Tek çıkış bulunmakta ve içeriye sürekli olarak su dolmaktadır. Ama su yavaş yavaş dolmakta, burada kişinin sırt üstü şekilde suya kendini bıraktığınızı hayal etmelidir. Bu şekilde yükselme yaşayarak çıkışa ulaştığınızı imgelemesi gerekir.
Kişinin kendini karanlık bir hücre misali vücudunuza haps olmuş olarak hayal etmesi gerekir. İçeride ve sadece ama sadece 3. gözün olduğu bölgede bir çıkış ve bir ışık var. Bir merdiven yardımı ile buradan çıkıldığı hayal edilmelidir. Hayal etmekte güçlük yaşanıyorsa bile bu şekilde olduğunu varsayarak hayal edilmeye çalışılmalıdır.
GD’a göre çalışmaların öncesinde kişinin kendisine boy aynasında dikkatli bir şekilde bakması ve incelemesi gerekir. Hayalindeki kendi formunu var olan en ince ayrıntılarına kadar düşünmeli ki çıkış oldukça başarılı olsun.
Kişinin kendini ayakta durur bir vaziyette imgelemesi ve tüm ayrıntıları görmeye çalışması gerekir. Tam anlamı ile başarı sağlandığında imgelenlerin kişinin kendisine doğru aktığını hissetmesi gerekmektedir. Bunu başarabilen herkes çıkışını başarılı bir şekilde yapmış olur.
Aleister Crowley’in öğrencilerine öğretmiş olduğu teknikte; odada bulunan duvarda bir kapı düşünülmelidir ve bu kapının üstünde kişi için anlam ifade eden bir simge hayal edilmelidir. Sonrasında kişinin kendisini bu kapıdan dışarı çıkarken hayal etmesi gerekir. Aleister Crowley’e göre kapıdan çıkabilen kişiler çıkış yapmayı başarmış olan kişilerdir.
Vücudutta var olan kaslardan bir tanesinin kasılı kaldığını ve astral bedenin bunu tutuğu hayal edilmelidir. Bu kasın gevşemesi ile astral bedenin bir boşluktan aşağıya düştüğünü imgelenmelidir.
Yere sırt üstü uzanılmalı ayakların parmak uçlarından yavaş bir şekilde yukarıya olacak şekilde beyaz ışığa doğru çekilmelidir. Bu çekme işlemi 3. gözü göresiye kadar devam etmeli ve 3. gözünüze ulaştığınızda kişi yaşam enerjisi ile birleştiğini ve 3. Gözünüzden kolay bir şekilde dışarı çıktığını imgelemelidir.
Teknik 2
Genelde birçok insan kendi kendine telkin yöntemini tercih eder. Buna lusid rüya yöntemi de denilir. “evde hırsız var kalkmalıyım, tuvalete gitmeliyim, yemek yanabilir kalkayım ocağı söndüreyim” tarzındaki telkinleri sıklıkla kendine verir ve sonuç itibari ile bu emirlere bedenlerini gevşetmeden cevap veremez, astral beden tüm emirleri yanıtlamak için harekete geçecektir.
Astral seyahat konusunda daha birçok teknik bulunuyor. Astral çıkışı başarmış olan kişiler yeni dünyalarında farklı deneyimler edinir. Astral ortamlarda düşündüğünüzden daha çok okült bilgi edinmek mümkündür. İlk dönemler astral ortamlarda kontrol sağlamak oldukça zordur ama zaman içinde astral bedenin kontrol edilmesi ile daha kolay ve rahat hareket etme imkânı bulunur. Birçok kişinin astral seyahat denemelerinin boşa çıkması uygun zamanda yapılmaması, gereken çalışmalara yeterli düzeyde devam edilmemesi, üç boyutlu olan imgelendirmeyi başarmak konusunda çaba göstermemeleridir. Bu konuda çalışma yapmamak her daim başarısızlığı getirir. Astral seyahat konusunda uzman olmuş birçok kişi geçmişten günümüze kadar en çok hayal gücünün üstünde durmuştur. Bundan dolayı hayal gücü astral seyahat konusunda önemli olan basamaklar içinde yer alır.
Uygulama
Uygulama yapmak için rahat ve sessiz bir ortamda bulunmak şarttır. İlk olarak ruhunuzun seyahat etmesi gereken yer belirlenmelidir. Bu yerin bedenden 2 metre uzaklıkta olan bir yer olması gerekir. Gözlerin kapatılması ile karşınızda belirginleşmiş olan siyah ortama konsantre olmanız gerekir, konsantre işleminin tamamlanması ile belli bir gücün kendinizi yukarıya doğru çekmek istediğini düşünmeli ve bu işlemleri gerçekten çok isteyerek yapmalısınız. Kalp atışlarında hızlanma, kulaklarınızdan çınlama ve vücudunuzdan çatırdama sesleri gelir, bu doğal bir durum olduğu için kesinlikle korkulmamalıdır. Bu durumda korkunuzun önüne geçemezseniz astral seyahat boyutuna geçmeniz imkânsızdır.
Astral Seyahat Tehlikeli Bir Durum mudur?
Şu güne kadar astral seyahat ile alakalı yapılmış olan denemelerde kesinlikle tehlikeli bir durum oluşmamış ve gözlemciler tarafından tehlikeli bir duruma rastlanmamıştır. Bazı insanlar tarafından astral seyahatin ölüm ile sonuçlanabileceği söylense de, aslında insana güven duygusunu aşılayan bir durumdur. Çünkü insanların ölümü gümüş kordon adı verilen bağın kopması ile gerçekleşmektedir. Bu düşmeler, trafik kazaları gibi ölümcül tehlikesi olan fiziksel eylemlerde oluşur, astral seyahate geçme işleminde gümüş bağı insanların yataklarına bağlıdır ve ölüm tehlikesi bulunmaz. Sadece yükselecek kan basıncı ve ani kalp atışlarından kaynaklı olarak hipertansiyonu olan kişilere yan etki yapar.
kaynak: bilgibaba