Online mecralarda kişisel markanızı yaratarak size duyulan güveni ve tanınırlığınızı arttırabilir, bu sayede kariyerinizi veya girişiminizi bir üst seviyeye çıkarabilirsiniz.
Günümüzde online mecralarda kişisel markalaşmanın kişiye maddi ve manevi olmak üzere birçok fayda sağlayacağı gerçeği açıkça ortadadır. Yine de sizlere bu faydalardan biraz bahsederek bu konudaki motivasyonunuzu arttırmak istiyorum. Kişisel markanızı online mecralara taşıdığınızda sağlayacağınız en temel fayda ünlenmektir. Tabi ki buradaki ün, bir televizyon ünlüsü veya herkese hitap eden bir fenomen gibi değildir. Belki kitlesi daha küçük ama uzmanlığınızı ön plana çıkaran bir alanda ünlenmek, içerisinde bulunduğunuz sektörde tanınmanızı sağlar. Bu sayede iş çevrenizde fikirlerine saygı ve güven duyulan, müşterileriniz tarafından daha çok tercih edilen, sektör içerisinde ise kişileri yönlendirme etkisine sahip bir profesyonel olarak algılanırsınız.
Doğru Kanalı Seçmek Önemlidir
Online mecralarda kişisel markanızı oluşturmak için atmanız gereken ilk adım, kendinizi en iyi ifade edebileceğiniz kanalı seçmektir. Çünkü belli bir kanal yerine bir anda tüm sosyal platformlarda ünlü olmaya çalışırsanız, yüksek ihtimalle hiçbir platformda başarı kazanamazsınız.
Kişisel marka olarak kurumsal bir imaj sergilemek istiyorsanız kişisel blog sayfası açabilirsiniz. Bugün Google üzerinden bile ücretsiz blog sayfası oluşturabilirsiniz. Fakat tamamen profesyonel bir izlenim yaratmak istiyorsanız, biraz daha fazla uğraşarak kendinize WordPress gibi sistemler üzerinden bir sayfa açmanız daha faydalı olacaktır. Ancak hiçbir şekilde bir sayfa açmakla uğraşmak istemiyorsanız, Linkedn yazılar alanından (kendi alanınıza göre benzer bir platform da olabilir) içerik üretebilir veya kamerayla aranız iyiyse Youtube’a video içerik üretebilirsiniz.
Özellikle tercihiniz yazılı içerikse, kişisel blog sayfanızda veya orta ölçekli bir platformda uzmanlığınızı yansıtan içerikler oluşturmaya özen gösterin. Bu içerikler sayesinde Google, Yandex gibi arama motorlarında uzmanlık alanınızla ilgili konularda arama yapan kişiler ile rahatlıkla iletişim kurabilirsiniz. Ayrıca, kişisel blog sayfanızın ve kişisel hesaplarınızın dışındaki sayfalarda yazılarınızın bulunması ve bu yazılardan hesaplarınıza yönlendirme yapılması da markanızın bilinirliğine büyük katkılar sağlayacaktır.
Mesajınız açık ve net olsun
Kanalınızı bulduktan sonra ikinci önemli adım mesajınıza karar vermektir. İzleyici kitlenize, kanalınızın amacını göstermenizi ve onlara sizi takip etmeleri için bir neden vermenizi “mesajlarınız” sağlayacaktır.
Mesajlarınızın anlaşılabilir olması için açık ve net olmasını önermek kulağa çok klişe ve sıkıcı gelebilir. Fakat hitap ettiğiniz kitlenin içerik ürettiğiniz alanda sizin kadar bilgi birikimi ve deneyimi olmadığı ve bu nedenle sizin içeriklerinize yöneldiğini unutmayın.
Kendinize herkesin anlayabileceği basit ve tutarlı temel mesajlar belirleyin. Böylelikle, hem insanlara hatırlanması kolay bir imaj oluşturursunuz hem de gerçekten onlara bir şeyler öğretebilirsiniz. Örneğin “Zinciri kırma” mesajı, birkaç videosunu izlemiş birine hemen Barış Özcan’ı hatırlatır.
Kişisel hikayenizi paylaşmaktan çekinmeyin
Magazinsel haberlerin medyada bu kadar geniş bir yer tutmasının nedenini merak ediyor musunuz? Çünkü insanlar, diğer insanların hayatlarına ve fikirlerine karşı merak ve ilgi duyuyor. Dijital mecralarda da insanların ilgi duyduğu şeyler, medyada olduğundan çok farklı değildir. Tabi ki, burada önerimiz içi boş ve ucuz içeriklerle dolu bir profil oluşturmanız değil. Burada amacımız, insanların iş dışında da hayatında değer verdikleri birçok şey olduğunu ve herkesin kendine ait bir hikayesi olduğunu hatırlatmak.
Tüm bu nedenlerle insanların sizi tanımasına izin vermelisiniz. İnsanlarla karşılıklı olarak kişisel hikayelerinizi paylaşmanız, kendilerini size daha yakın hissetmelerini ve aranızdaki bağın güçlenmesini sağlar.
Kaçırmamanız gereken diğer bir önemli nokta ise kişisel hikayenizi paylaşmanın sınırları olduğudur. Kişisel hikayenizi paylaşmak; askerlik anılarınız, lisedeki yaramazlıklarınız veya zor geçen boşanma süreci vb. ilgili bütün detayları paylaşmanız anlamına gelmiyor. Kişisel hikayenizi paylaşmak, sadece bazı kişisel deneyimlerinizi veya anılarınızı kibar ve profesyonel bir şekilde anlatmanın yeterli olmasıdır.
Kişisel deneyimleri / anları paylaşmanın en iyi yolu, basit kısa bir hikaye oluşturmaktadır. Hikayenizi oluştururken bir veya iki cümleyle özetlenebilecek bir anlatımınız olduğundan ve verdiğiniz temel mesajlarınızla çelişki yaratmadığına emin olun.
Networks’ünüzü geliştirin
Günümüzde çoğu kişi kendini içe dönük ve yalnızlığıyla barışık olarak tanımlıyor. Ancak marka olmak için çabalıyorsanız veya yeni kurduğunuz işi geliştirmeye çalışıyorsanız çevrenizin desteğine ihtiyaç duyarsınız. Böyle amaçlarınız olduğunda özellikle bazı insanları tanımak size hem hız hem de kalite olarak çok fazla fayda sağlayabilir. Size ve çalışmalarınıza katkı sağlayacak insanlarla tanışmak, tanışsanız bile iyi anlaşmak her zaman çok kolay olmayabilir. Bu durumlar Linkedn vb. sosyal mecraların iletişim için var olduğunu hatırlayın.
Networks geliştirmek için ilk önerimiz, etkileyici içeriğe zaman ayırmanızdır, orijinal içerikler üretmek için çalışın. Sonra sektörünüzdeki büyük isimleri ve yetenekli olduğunu düşündüğünüz isimleri takip etmeye başlayın. Bu kişilerin gönderilerini inceleyin, beğenin, yorum yapın ve paylaşın; bu yolla sadece ilginizi fark etmelerini sağlayın.